0

Bakire Yürekli


Büyük umutlarla coşkun sularına girip 'deli gibi' yüzdüğümüz bir aşkın içinde 'boğulmuş' olabilirsiniz. Ancak bir sonraki aşkta sanki daha evvel hiç 'su yutmamış' gibi, yine büyük umutlarla ve mutlulukla yüzmeye başlarsınız. Bu defa en fazla 'stilinizi' değiştirmeye çalışıp,kelebekleme yerine, kurbağalama kulaçlar atmaya başlarsınız o kadar. Ömür boyu birlikte 'uygun adım' yürüyeceğinizi sandığınız bir aşkın içinde 'çelme' yiyip, düşmüşsünüzdür.
Lakin yerden kalkıp 'üstünüzü başınızı temizlersiniz' ve yine birlikte yürüyeceğiniz başka bir aşkın içinde dağ tepe gitmeye hazırlanırsınız. Aşkın binlerce yıllık sabit yollarını değiştirmek mümkün olmadığından, önlem olarak yalnızca 'yürüyüş ayakkabılarınızı' yenileyebilirsiniz.
'Hayatınızın aşkını' bulduğunuza bütün yüreğinizle, iman etmişken, hiç beklemediğiniz bir anda' hayatınızın kazığını' yersiniz. Fakat kısa bir süre sonra bir başka aşkın 'sivri' kazıklarına doğru yine savunmasızca ve hayaller içinde 'havalanırsınız'. İnsanoğlu yaşadığı her aşkla yara alır, umutları aşınır, 'kandolaşımı' hastalanır. Her ayrılıkla birlikte aşka dair bütün inançlarının 'ırzına geçilir'. Her terk edildiğinde hayal gücü sıfırın altına düşer, umutları depreme uğrayıp yerle bir olur , depresyonun kollarına atılır. Ama, yine de, yeni bir aşka girerken, sanki başından 'bir iş geçmemiş gibi bütün ruhuyla bakiredir'. Çünkü insan eğer yüreğinin 'bekaretini' kaybederse yeniden aşık olamaz, yeniden ruhu kanatlanamaz, hayatın içine yeniden bir başka insanı koyamaz...
Daha önce ki aşklarda, yaşadığı hazin zamanları, kanamaları ve düş kırıklarını, tutup gelecek günlerin içine 'resmederse' yaşadığının adı aşk değil 'ilişki' olur. Hem de 'soyadı'olmayan ve bozuk fitilli bir mum gibi her an sönmesini beklediğin bir ilişki.
'Bakire yürekli' olmayanlar, geçmiş mutsuzlukların korkusuna gelecek mutluluların sevincini kurban ederler... Oysa hayatın diğer alanlardaki direnci 'aşk adına'da gösterenler her 'tecavüzden' sonra yine bakire kalırlar. Böylece aşkı ömür haritasında asla çıkarmazlar...
0

İyilikler & Kötülükler




Çölde yolculuk eden iki arkadas hakkinda bir hikaye anlatilir. Yolculugun bir asamasinda iki arkadas tartisirlar biri ötekine bir tokat ask eder. Tokati yiyenin cani çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine su sözleri yazar: "BUGÜN EN İYİ ARKADASIM BANA BİR TOKAT ATTI."


Yikanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler . Tokati yiyen yikanirken bataga saplanir bogulmak üzereyken arkadasi tarafindan kurtarilir. Bogulmak üzere olan arkadas tam selamete çıktıktan sonra bir kaya parçasi üzerine su sözleri kazir: "BUGÜN EN İYİ ARKADASIM BENİM HAYATIMI KURTARDI."


Tokati vuran ve sonra en iyi arkadasinin hayatini kurtaran kisi ona söyle der ," senin canıini yaktigimda bunu kum üzerine yazdin ama simdi kayaya kaziyorsun,neden?" Öbür arkadas ona söyle cevap verir. "Biri bizi incittiginde bunu kum üzerine yazmaliyiz ki bagislama rüzgari estiginde onu silebilsin. Ama biri bize iyi bir sey yaparsa onu kayaya kazimali ki onu hiçbir rüzgar yok etmesin.


" iNCiNMELERiNiZi KUMA, GÖRDÜĞÜNÜZ İYİLİKLERİ KAYALARA KAZIMAYI ÖGRENİN."


Denilir ki: özel birini bulmak bir dakikanizi alir,onu degerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir.
Siguiente Anterior Inicio

Memorias